Cam Tavan Sendromuyla Baş Etmek

Cam Tavan Sendromuyla Baş Etmek

Sanki Cam Bir Tavana Sürekli Çarpıyormuş Gibi Mi Hissediyorsunuz?

Bazen bir şeyi çok isteriz, onu elde etmek için adım atmak, çabalamak için planlar yaparız. Ama eyleme geçerken sanki bir şeye bodoslarız. Bakarız etrafımıza bir türlü bulamayız. Sonrasında istediğimiz şeyin, durumun imkânsız olduğu düşüncesine inanırız. Peki, bu imkânsızlık düşüncelerine inanırsak neler olur? İnsan zihni kendi içinde sarkastik bir tavra sahip aslında. Hem çok basit hem de anlaşılmaz. Eğer bir düşünceye güçlü bir şekilde inanırsak zihnimiz bizi haklı çıkarmak için elinden geleni yapmaya başlar. Yani eğer istediğimiz şeyin gerçekleşmesinin imkânsız olduğuna inanırsak bunu göstermek için çalışır. Bu noktada ne yapabiliriz? Yapabileceğimiz veya başarabileceğimize inandığımızda zihnimiz bunu kanıtlamak için harekete geçerek bize yardımcı olur. Yapmak istediğimiz şeylerin önündeki görünmez engelleri oluşturan duygu ve düşünceler bizim bodosladığımız cam tavanları oluşturmakta. Bu duygu ve düşüncelerin bütününe ise literatürde “Cam Tavan Sendromu” ismi verilmektedir.

Yapılan ilginç bir deney aslında yaşadığımız şeyi oldukça somutlaştırıyor. Bilim insanları 30 cm yüksekliğinde cam bir fanusun için pireler yerleştiriyorlar. Zemindeki metal ısıtılmaya başladığında pireler sıcaktan rahatsız oldukları için zıplayarak kaçmayı deniyorlar. Ancak tavandaki cama çarptıkları için geri sıcak zemine geri düşüyorlar. Bunu tekrar ve tekrar deniyorlar. Pireler neye çarptıklarını algılamakta oldukça zorlanıyorlar. Bir süre sonra bu döngüde sıkışıp kalan pireler 30 cm’den yükseğe zıplamamayı öğrenmişlerdir. Deneyin ikinci bölümünde ise cam fanus tamamen kaldırılır. Zemin yine sıcakken bu sefer cam fanus olmamasına rağmen pireler yine 30 cm’den fazla zıplamayı denemezler bile. Kafalarını cama vurarak öğrendikleri bu kendilerini sınırlandıran deneyime sadık kalarak bu zihinsel engeli zihinlerinde sabitlemişlerdir.

Bu kavramın bir diğer ismi olan “Öğrenilmiş Çaresizlik” günümüzde iş hayatında da sık karşılaşılmaktadır. İş yerinde yaşanan bazı sınırlandırmalar, şartlar, zorlayıcı durumlar çalışanları bu çaresizliğe sürükleyebilmektedir. Cam tavan sendromu; çalışanların başarılarına rağmen iş dünyasında yükselmenin önündeki görünmez ve aşılmaz engeller olarak tanımlanabilir. Bu süreç kişilerin sosyal hayatında da yetersizlik, erteleme, kontrolsüzlük hissi, başarısızlık beklentisi gibi birçok duyguyu da beraberinde getirmektedir.

Uzun vadede cam tavan sendromu, çalışanlarda iş tatmininin azalmasına bağlı olarak motivasyon kaybına, kurum bağlılığının azalmasına ve kurum karşı güvensizliğe, kişilerde yaratıcılık ve esnek düşünme gibi becerilerin zarar görerek performansın düşmesine dolayısıyla da kurumların verimliliğin azalmasına ve maliyetlerin artmasına sebep olmaktadır.

Peki, sizin özel hayatınızda veya iş yaşamınızda cam tavanlar mevcut mu?

Klinik Psikolog Aslıhan Kurt

Bize Ulaşın